15 TEMMUZ KAHRAMANLARI DEÜ’DE ANILIYOR
DEÜ tarafından bir hafta sürecek ‘15 Temmuz Şehitlerini Anma Demokrasi ve Milli Birlik Haftası’ etkinlikleri ‘15 Temmuz ve Şehitlik Kavramı’ konulu
panel ile başladı. 15 Temmuz şehitlerine ithafen hazırlanan kısa filmlerin gösterimlerinin yapıldığı panelin açılışında konuşan DEÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Bilen, “15 Temmuz Şehitleri, vatanın bölünmezliği ve birliği için düştükleri topraklarda; kendilerine Allah’ın tanıklık edeceğine olan inançla bu mücadeleye katıldılar. İçinde bulunduğumuz vatanı, dirliğini korumak için canlarını feda ettiler. Kendilerini rahmetle anıyoruz” dedi.
Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) 15 Temmuz Şehitlerini Anma Demokrasi ve Milli Birlik Haftası kapsamında ‘15 Temmuz ve Şehitlik Kavramı’ konulu panel düzenledi. Sosyal mesafe kurallarına uygun şekilde gerçekleştirilen DEÜ Rektörlük 15 Temmuz Şehitler Salonu’ndaki etkinliğe, DEÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Bilen, Ege Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Mert, DEÜ İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Veli Öztürk, DEÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Ali Özcan ile üniversite mensupları katıldı.
DEÜ Rektörü Prof. Dr. Nükhet Hotar, Dokuz Eylül Üniversitesi’nin bir hafta boyunca 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün önemini ortaya koyan etkinlikler hazırladığını kaydederek, “Geçmişi nice kahramanlıklarla dolu milletimizin varlığına kast eden bu kalkışmayı hiçbir zaman unutmayarak, demokrasiye bağlı ve milli iradeye saygılı nesiller yetiştireceğiz. 13-17 Temmuz tarihleri arasında düzenleyeceğimiz etkinliklerimiz ile aziz şehitlerimizi anacak; birlik ve beraberliğimizi vurgulayacağız. Tüm şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyor, gazilerimize sağlık ve huzur diliyorum” dedi.
‘ŞEHİTLİK İRADE MESELESİDİR’
Panelde konuşan DEÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Osman Bilen, “Kutsal kitabımızda; ‘Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyiniz, Bilakis onlar diridirler. Ancak siz bunu idrak edemezsiniz. Onları ölü sanmayınız. Bilakis onlar Allah’ın katında büyük nimet ve rızık içindedirler. Kendilerinden sonra gelecek henüz şehit olmamış kişilere de Allah’ın vaadinin yerine getirdiğini müjdeleyerek sevinç içinde yaşarlar’ denir. Peygamber efendimiz, ‘İnsanlar kalbinde ve niyetinde Allah yolunda şehit olmak niyetiyle yola çıkarsa, yatağında dahi olsa şehit sayılırlar’ buyurmuştur. Şehitlik her şeyden önce irade meselesidir. İrade yaşama isteğinin temelidir. Allah yolunda mücadele eden ve öldürülen kişiler şehitlerdir. 15 Temmuz Şehitleri de bu vatanın bölünmezliği ve birliği için düştükleri topraklarda; kendilerine Allah’ın tanıklık edeceğine olan inançla bu mücadeleye katıldılar. İçinde bulunduğumuz vatanı, dirliğini korumak için kendilerini feda ettiler. Kendilerini rahmetle anıyoruz” dedi.
‘YARAMIZ HALA KAPANMADI’
Ege Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Mert, 15 Temmuz hain darbe girişiminin üzerinden 4 yıl geçtiğini ancak anıların hala taze, yaraların ise kapanmadığını söyledi. Prof. Dr. Mert, “Bugünü Demokrasi ve Milli Birlik Günü olarak anıyoruz. Tarihi şekillendiren birçok neden var. Her felsefi akımın açıklamaları bunlara eklenebilir. Ben de tarihçi olarak olayların odağında daima insanı görüyorum. Bu hafta bu olayın siyasi, sosyolojik ve iktisadi boyutlarını ele alacağız. 15 Temmuz gecesi, yaşananlara bakıldığında, milletimizin bir vatan müdafaası şuuruyla sokağa çıkmıştır. 15 Temmuz, İstanbul’da köprüde, havalimanında, Taksim’deki direniş, Ankara’da Kızılay’da Genelkurmay önünde, Beşevler’de şahlanış ve hakka yürüyüştür. Darbeleriyle bu vatanı bölmek isteyenlere, bu milleti hala tanımayanlara sesleniyorum. Bugün uçuk benizinle, yırtık gömleğinle bir vatan kurbanı teslimiyeti ile girdiğin asker ocağından yarın yeni üniformanla, mavi berenle bir kahraman ile çıkarsın. O zaman bastığın yerleri titretirsin. Eğer bugün işgal altında değilsek, vatanımız bölünmemişse, hala kendimizi özgür hissediyorsak o gün 251 canın ve binlerce yaralının bedeli olduğunu unutmayalım. Ruhları şad olsun” diye konuştu.
‘ŞEHADET, MİLLETİMİZİN GENLERİNDE VAR’
DEÜ İlahiyat Fakültesi Felsefe ve Din Bilimleri Bölümü Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Veli Öztürk de şunları söyledi:
“Şehadet bu milletin kültürel genlerinde vardır. Batılı paradigmalarla, asker; belirli ücret karşılığında ölmeyi göz alandır diye tanımlanır, bunu kınıyorum. Türkiye’de vatandaş kimdir diye bana sorarsanız, şehadete ve gaziliğe sevdalı olandır. Bu coğrafya bu vatan şehitlerinin kanıyla coğrafyadan vatana dönüşmüştür. 15 Temmuz’da bizi çeşitli güçlerin vesayetinden korumaya çalışan; kendi özgür iradeleriyle, milli iradeyi korumaya çalışan insanlarımız birer kahramandır.”