BİLİMSEL GERÇEKLER GÖRMEZDEN GELİNEMEZ

8.117

Seferihisar’ın düşman işgalinden kurtuluşunun 96’ncı yılı dönümü etkinlikleri kapsamında düzenlenen ‘Bilimsel Yönüyle Seferihisar’ konulu panelde, kentle ilgili bir takım bilimsel değerlendirilmeler yapılmış ve bunlar kamuoyu ile paylaşılmıştır. Panelde söz alan DEÜ Öğretim Üyemiz Doç. Dr. Ali Ekber Gülersoy, Seferihisar’da yaşanan hızlı ve çarpık kentleşmeye dikkat çekerek, kentin sahip olduğu Sakin Şehir (Cittaslow) ünvanını kaybetme riski olduğunu belirtmiştir. Kıymetli hocamız, bu değerlendirmesini yaparken ilçenin son yıllarda yaşadığı nüfus artışına dikkat çekmiş ve rakamlarla konuyu ele almıştır. Bu noktada ortaya çıkan sonuç, Seferihisar nüfusunun ‘Sakin Şehir’ niteliğini tanımlayan 50 bin kişi sınırına yaklaştığı ve konunun kent hayatı, turizm, yerel yönetim ve ekonomik kazanımlar noktasında acilen ele alınması yönünde olmuştur. Etkinlikte söz alan diğer bir hocamız Doç. Dr. Turgay Bucak ise DEÜ’nün ilçeye kültürel, sosyal ve ekonomik anlamda değer katmaya devam edeceklerini belirtmiştir.

Son derece bilimsel ve yapıcı bu açıklamalar sonrası Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer ve belediye yetkililerinin yayınlanan haberlerle ilgili üniversitemizle iletişime geçmesi ve yapılan değerlendirmelerle ilgili kurumumuzdan düzeltme talep etmesi, bizleri son derece üzmüştür. (derinden rahatsız etmiştir)

Seferihisar’da bir yüksek okulu bulunan üniversitemiz, hemen her noktada kentin dinamiklerine katkı sağlamakta ve elinden gelen desteği yerel dinamiklere sunmaktadır. Bunu yaparken de herhangi bir beklenti içine girmemekte; halkımızın beklenti ve ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmaktadır. Bu süreçte ise üniversitemiz siyasi söylemlerden ve kurumlar arası iletişimi bozacak diyaloglardan da özellikle uzak durmaktadır. Hal böyleyken; çarpık kentleşmenin getirdiği hızlı nüfus artışına dikkat çekmek, konuyla ilgili önlemlerin alınmasını istemek, ilçedeki her kişi ve kurumun doğal hakkıdır. Hayatın her alanına dokunmaya özen gösteren üniversitemizin değerli hocaları da bu noktada fikirlerini beyan etmişlerdir. Ancak Sayın Soyer ve ekibinin ‘bu konuyu neden gündeme getiriyorsunuz’ şeklinde yaklaşımları ve çıkan haberleri önlemeye ilişkin girişimleri kamuoyu adına oldukça düşündürücüdür.  

Dokuz Eylül Üniversitesi, ülkemizin ve kentimizin sorunlarına geçmişte olduğu gibi gelecekte de eğilmeye devam edecek; halkımızın yararına katkı sağlayacak her türlü bilimsel çalışmaları bundan sonra da sürdürecektir. Üniversite olarak bizler, eleştirileri hoş görüyle karşılayıp, gerçekleri doğru değerlendirmenin halk iradesini temsil eden makamların sorumluluğu olduğunu düşünüyoruz. Dolayısıyla Seferihisar’ın geleceği adına fikrimizi söylemeye ve yerel dinamiklerle iş birliği yapmaya da devam edeceğiz. Bu konuda Seferihisar Belediyesi’nin bilimsel gerçeklere daha olumlu yaklaşmasını, yapılan yanlışlardan pay çıkarmasını ve kurumlar arası iletişimde daha özenli bir dil kullanmasını bekliyoruz.

Adını İzmir’in kurtuluş öyküsünden alan; akademik ve idari personeli ile öğrencileriyle adeta yaşayan bir kent olan üniversitemizin önceliği ülkemizdir, halkımızdır; uğruna çalıştığımız bilim ve insanlığın geleceğidir. Kamuoyuna saygıyla duyurulur.  

İlgili Yazılar