Türkiye’de Hakim Olmak

2.717

Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğrencilerle bir araya gelen HSK Üyesi Prof. Dr. Ali Cengiz Köseoğlu, hakim ve savcı sayısında doygunluğa ulaşıldığını belirterek, “Genç hakim ve savcıları nitel yönden donanımlı hale getirmemiz lazım” diye konuştu.

Dokuz Eylül Üniversitesi, Hukuk Fakültesi’nin alanında uzman isimlerle öğrencilerini bir araya getirdiği Hukuk Fakültesi Konferanslar Serisi’nin beşincisinde HSK Üyesi Prof. Dr. Ali Cengiz Köseoğlu’nu ağırladı. Köseoğlu’nun ‘Türkiye’de Hakimlik Mesleği’ başlıklı konferansına İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Kamil Erkut Güre, Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Refik Korkusuz, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. Konferansın açılış konuşmasını yapan Korkusuz, “HSK Üyesi Prof. Dr. Ali Cengiz Köseoğlu, bugünkü konferansımızda hakimlik mesleği ile ilgili pratik bilgiler verecek. Hakimlik yapmayı düşünecek öğrencilerimiz için verimli geçeceğini düşünüyorum. Diğer yandan fakültemiz bünyesinde 33 yıldır görev yapan Prof. Dr. Melda Sur hocamız da emekliliğe ayrılması sebebiyle bir tören düzenleyeceğiz. Hocamız resmi olarak aramızdan ayrılacak, ancak fiilen bizimle olmaya devam edecek, bitmeyen enerjisi ile öğrencilerimize katkıda bulunacak” diye konuştu.

Korkusuz’un ardından söz alan Prof. Dr. Melda Sur, “Fakültemizde yıllarım dolu dolu geçti. Her günüm aydınlık geçti, severek çalıştım. İş hukuku ve uluslararası hukuk kürsülerinde mesai verdim. 40 yıllık akademik hayatımın, ilk 7 yılı Ankara Üniversitesi’nde, 33 yıl da Dokuz Eylül Üniversitesi’nde geçti. Hep sevgi ve saygıyla bu görevi yürüttüm. Öğrencilerime meslektaşlarıma ve idari personelimizle bu sevgiyi saygıyı paylaşmaya çalıştım” diye konuştu. Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. M. Refik Korkusuz, Prof. Dr. Melda Sur’a emekleri dolayısıyla teşekkür ederek plaket takdim etti.

TÜRKİYE’DE HAKİMLİK

‘Türkiye’de Hakimlik Mesleği’ adlı konferansı ile öğrencilerle buluşan HSK Üyesi Prof. Dr. Ali Cengiz Köseoğlu ise Prof. Dr. Melda Sur’un eserlerini takip ettiğini söyledi. HSK Üyesi olmasının yanında kendisinin de bir öğretim üyesi olduğunu hatırlatan Köseoğlu, sınıfta öğrencilerle birlikte olmanın ayrı bir büyüsü olduğunu ifade etti. Hakimlik ve Savcılığın onurunun yanında zor ve zahmetli bir meslek olduğunu belirten Prof. Dr. Ali Cengiz Köseoğlu, “Bu mesleği seçerken bunu göze almak gerekir. Ben öğretim üyesi olmam hasebiyle HSK üyesi olduktan sonra bu zorluğu gördüm. Bu dönemde hakimlik ve savcılık mesleği özellikle zor” dedi.

NİTELİK VURGUSU

15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle hakim ve savcı sayısında büyük bir düşüş yaşandığına dikkat çeken Köseoğlu, “Şuan 20 bin 581 hakim savcı var. Kura çekmeyi bekleyen, stajı devam eden ve sınavı kazanan yaklaşık 4 bin 500 adayımız var. Bunlarla beraber 1-1,5 yıla kadar hakim savcı sayısı 25 bini bulacak. AB ortalamalarına yakın bir sayı. Bu sayılar bize gösteriyor ki hakim savcı anlamında nicel sorun halledildi. Doygunluğa ulaştık. Ama nitel sorunumuz halen devam etmekte. Genç hakim ve savcıları nitel yönden donanımlı hale getirmemiz lazım. Henüz 3 yılını doldurmayanların sayısı toplam sayının yarısı kadar. Bu nedenle meslek içi eğitimlerde bunlara öncelik veriyoruz. Adalet hizmetlerinde en önemli boyut insan boyutu. İstediğiniz binayı, altyapıyı hazırlayıp teknoloji kullanın, eğer nitelik insan gücü yoksa adaleti gerçek anlamda sağlamak mümkün olamaz” dedi.

HAKİM TİPOLOJİSİ

Hukuk devletinin işlemesinin çalışan ve adaletten sapmayan bireylerin yetiştirilmesiyle mümkün olacağını belirten Köseoğlu, “Hukuk mesleklerinde muhakeme yeteneği gelişmiş, uluslararası alanda rekabet edebilecek, adalet duygusu tam bireylerin yetiştirilmesi gerek. Biz henüz bir hakim tipolojisi oluşturamadık. Bu örnek hakim tipolojisini oluştururken uluslararası ölçekler kullanılmalı. Tipolojiyi oluştururken Türkiye Cumhuriyeti’nin 40 yıl sonra hangi niteliklere haiz hakim ve savcıya ihtiyacı var, bunu belirlemeli ve buna göre eğitmeliyiz” diye konuştu. Prof. Dr. Ali Cengiz Köseoğlu, ayrıca hakim savcılık adaylığı ve alım genel şartları konusunda da bilgi verdi.

REKTÖR HOTAR’A ZİYARET

HSK Üyesi Prof. Dr. Ali Cengiz Köseoğlu, konferansın artından Rektör Prof. Dr. Nükhet Hotar’ı ziyaret etti. Rektörlük makamında gerçekleşen ziyarette Hotar ve Köseoğlu, Türk yargı sisteminin niteliğini artıracak adımlar hakkında görüş alışverişinde bulundu. Türkiye’deki hukuk fakülteleri arasında önde gelen kurumlardan biri olan Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin köklü geçmişini hatırlatan DEÜ Rektör Prof. Dr. Nükhet Hotar, “Kurulduğu günden bu yana alanında uzman akademik personel ve iyi planlanmış bir müfredat ile öğretim faaliyetini devam ettiren fakültemiz mezunları hukuk alanındaki çalışmalarıyla öne çıkıyor ve göğsümüzü kabartıyor. Ancak diğer tüm birimlerimiz gibi Hukuk Fakültemizin de geleceğe yönelik hedeflerimiz doğrultusunda güncellemesi, yenilenmesi gerek. Gelecekte Türkiye’nin ihtiyaç duyacağı hukukçuları yetiştirmek için biz de bu güncellemeleri en ince ayrıntısına kadar planlıyoruz. Adalet duygusu ve muhakeme yeteneği gelişmiş, hayat boyu öğrenmeyi kendine düstur edinmiş genç hukukçuları adalet sistemimize kazandırmak için çalışıyoruz” diye konuştu.

İlgili Yazılar